Girişimcinin El Kitabı
Yeniliğin Belirleyici Unsurları Ve Altyapısı
Yenilik bir süreçtir. Yenilik süreci, yeni fikrin bulunmasından ürün veya hizmet tasarımının yapılarak ticarileştirilmesine kadar işletme içinde veya dışında birçok projenin yönetilmesi ile yürütülür. Bu süreç, yeni ürün veya hizmetin ticarileştirilmesine kadar birçok farklı iç ve dış etkileşimlerin yönetilmesi sürecidir. Bu durum, bir yandan işletmenin veya girişimcinin dışarıya karşı stratejik davranmasını gerektirmektedir. Diğer bir yandan girişimci, işletme içinde etkin bir yönetim ve koordinasyon faaliyeti yürütmek durumundadır.
Yenilik süreci fikir aşaması ile başlar. Buna göre önce fikir sonra yönetim ve koordinasyon, yeniliğin nihayete ulaşması için gereklidir. İşletmenin veya girişimcinin dışında kalan ve yeniliğin ortaya çıkarılması sürecinde katkı veren taraflarla kurulacak etkin iletişim stratejik bir avantaj elde etmenin anahtarı olabilecektir. Ayrıca girişimin içinde yer alan kişilerin koordineli bir şekilde yeniliğin amaç ve hedeflerine yönelik çalışabilmesi de gerekir. Bu süreçte işletmeler ve girişimciler, yeniliğin geliştirilmesi ve kaynakların dağıtılması ile ilgili konularda bazı problemlerle karşılaşabilirler. Problemlerin etkin ve verimli çözümler ile ortadan kaldırılması, sürecin başarılı olup olmadığını da belirlemektedir. Girişimciler, söz konusu problemleri çözerek ile yenilik sürecini başarılı bir şekilde yürütmek için
- proje yönetimi,
- farklı fonksiyonel kaynaklar arasında bağ kurabilme,
- bilgi paylaşımı,
- teknolojideki ve pazardaki gelişmeleri ve değişimleri yönetebilme,
- deneyimlerden yararlanabilme ve
- öğrenme
konularında belirli yeterliliklere ve becerilere sahip olmak durumundadır. Yeniliği ortaya çıkaran sürecin aynı zamanda sosyal ilişkilerin söz konusu olduğu bir ortamda gerçekleştiği ve farklı düzeylerde resmi ve gayri resmi iletişimlere gereksinim duyulduğu unutulmamalıdır. Bir ağ olarak ifade edilebilecek olan bu sosyal ve profesyonel ilişkiler silsilesi, yenilik sürecini tüm ilgili taraflar ile etkin olarak yürütmek için farkında olunması gereken bir yapıdır.
Yenilik sürecinde girişimcinin kendi işletmesi içindeki kişi, grup veya bölümleri yönetmesi büyük oranda öğrenmeye dayalı bir şekilde gerçekleşmektedir. Girişimci ve diğer işletme içi aktörler, süreç boyunca öğrendiklerini etkili bir iletişim ile sürekli olarak paylaşmalı ve herhangi bir noktada bilgi eksiği yaşamamalıdır. Bunun için girişimci işletme içinde bir bilgi yönetim sistemi kurarak hem öğrenmeyi hem de yeni bilginin tüm aktörlere dağıtımını sağlayacak bir düzeneğe sahip olmalıdır. Sürekli öğrenen ve öğrendikleri ile yenilik sürecinin ilerlemesini sağlayan girişimci işletme ancak böyle bir yöntemle bütünlüklü bir yenilik yönetimi süreci ilerletebilir.
İşletme içinde etkin bir şekilde yenilik süreçlerini yürütmeye çalışan girişimcinin işletme dışındaki bağlantıları da göz önünde bulundurması gerekmektedir. Nitekim dünya, işletmeden veya işletme içinde yapılan işlerden ibaret değildir. Yenilik sürecinin başarısı için gerekli olan bilgi, enformasyon, uygulamalar, insan kaynakları ve mali kaynaklar gibi alanlar; işletme dışındaki ilişkilerin de yenilik bakış açısı ile yürütülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Yenilik sürecinde yukarıda ifade edilen faktörlere ilişkin bağlantılar; işletmeyi laboratuvarlara, üniversitelere, rakiplere, tedarikçilere, aracılara, müşterilere ve yenilikle ilgili diğer kamu kurum ve özel sektör kuruluşlarına bağlamaktadır. Bu bağlantılarda girişimcinin etkinliği ve gücü yenilik konusunda ihtiyaç duyduğu bilgi ve kaynakların işletme dışından temin edilmesi noktasında önemli bir avantaj getirecektir. Buradan yola çıkılarak girişimcinin işletme dışı aktörlerle üç farklı türde bağlantı kurabileceği söylenebilir (Oslo Manual, 2005). Bunlar; açık bilgi kaynakları, bilgi ve teknoloji transferi ve yenilik işbirlikleridir.
Açık bilgi kaynakları, herkese açık olan ve elde etmek için herhangi bir izin, maliyet veya telif transferine ihtiyaç duyulmayan bilgilerdir. Çok fazla detay içermeyen genel bilgiler açık bilgi kaynakları ile elde edilebilir. Günümüzde yapılan basit arama motoru (Google, Yandex, vb.) sorgulamaları bu tür bilgilere erişmek için kullanılabilmektedir.
Bilgi ve teknoloji transferi, bilgi kaynağı ile etkileşimi gerektirmez. Bunun yanında yeni bilgi ve teknolojiye bağlı olarak edinilmesi gereken makine, malzeme, yazılım veya teknik bilgilerin elde edilmesini kapsar. Genelde bu bilgi ve teknolojilerin elde edilmesi için bir bedel ödenmesi gerekmektedir.
Yenilik işbirliklerinde ise yenilik ile ilgili farklı kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yapmayı gerektiren ve işletme için gerekli olan yeni bilgi ve teknolojilerin satın alınmasını kapsayan bir ortaklık süreci söz konusudur. Bu tür işbirlikleri belirli alanlarda yapılarak taraflara anlaşmaya bağlı olarak bazı sorumluluklar yükler.
Başarılı bir yenilik için tüm işletmelere veya girişimcilere uyacak tek bir çözüm veya bir reçete söz konusu olamaz çünkü her işletme ve her yenilik kendine has süreç, amaç, hedef ve özelliklere sahip olabilmektedir. Bunun yanı sıra her bir yenilik süreci için başarılı olmasına yardımcı olacak bazı prensiplerden veya alışılagelmiş davranışlardan bahsedilebilir(Tidd vd., 2005: 559):
Başarılı bir yenilik, strateji temellidir. Yenilik için standart bir stratejiden söz etmek yerine işletmelerin kendilerine has deneyim ve özelliklerinden yola çıkarak oluşturdukları bir stratejiye sahip olmaları gerekir. Yine de uygun ve etkili strateji oluşturmak için girişimcilerin yenilik sistemi içinde işletmenin konumu, teknolojik deneyimler ve stratejik öğrenmeyi sağlayacak örgütsel sürecin tesis edilmesi konularına eğilmesi gerekmektedir.
Başarılı bir yenilik, etkili iç ve dış bağlantılar üzerine kurulur. Yenilik süresince hem işletme dışı aktörlerin hem de pazarın dinamiklerinin farkında olmak gerekir. Yapılacak yeniliğin tüketicinin hangi problemine, nasıl bir çözüm sunacağının cevabının yanı sıra pazarın yapısının hangi fiyat, tutundurma ve dağıtım özelliklerine uygun olacağının da farkında olmak gerekmektedir. Ayrıca rakiplerden, tedarikçilerden ve özel veya kamu kurum ve kuruluşlarından sağlanacak bilgiler ile dışa açık bir yenilik sistemini inşa etmek gerekmektedir. Böylece etkileşimi yüksek olan bir yenilik sistemine sahip olunabilir.
Başarılı bir yenilik, değişimleri gerçekleştirmeye imkân veren bir mekanizmayı gerektirir. Yenilikler dinamik pazar ortamlarında ortaya çıkmak durumunda oldukları için değişimin iyi yönetilmesi ve dışsal değişimlerin sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Problem çözme ve karar verme süreçleri ile proje yönetimi ve kontrol becerileri girişimcilerin değişimlerle başa çıkmak için sahip olması gereken yeterlilik ve beceriler olarak öne çıkmaktadır.
Başarılı bir yenilik, ancak onu destekleyen örgütsel bir ortamda meydana gelecektir. Yenilik, ancak ona izin veren ve onu destekleyen bir çevrede ortaya çıkabilir. Yaratıcı fikirlere verilen değer, başarılı bir yeniliğin mümkün kılınması için bir ön şarttır. Bunun için örgütsel düzenlemeleri, eğitim ve geliştirmeyi, ödüllendirme sistemini ve iletişimi içine alan bir örgütsel yapıya sahip olmak gerekir. Bu şartlar, öğrenen bir örgüt yapısıyla bütünleşip problemlere çözüm üretecek bilgi akışını kolaylaştıracak yaratıcı bir ortam meydana getirebildiğinde daha etkili hâle gelecektir.
Yeniliklerin başarısız olmasına yol açan nedenlerden biri işletmelerin sadece teknoloji temelli yeniliklere yoğunlaşarak pazarı ve pazardaki değişimleri gözden kaçırması olarak ifade edilebilir. Böylece yeniliklerin ticari başarısı ve performansı olumsuz sonuçlanabilmektedir. Bundan dolayı başarılı bir yenilik için sadece teknoloji odaklı olmak yetmemektedir. Aynı zamanda pazardaki durumu ve değişimi de dikkate almak gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki yeniliği benimseyecek olan kimseler yani tüketiciler sadece ekonomik ve teknolojik gelişmelerden veya avantajlardan hareketle karar vermemektedirler. Söz konusu yeniliğin kültürel ve sosyal yönü de tüketiciler için önemlidir.
Girişimciler yenilik faaliyetlerinin başarısı için örgütsel sorumluluklarını yerine getirirken diğer yandan çevresel ortamda yenilikçi bir altyapının oluşması için diğer yenilik aktörlerinin (devlet, Ar-Ge kurumları, üniversiteler vs.) de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekir. Bütün yenilik çalışmalarının etkin bir şekilde çıktıya dönüştürülmesi ve çalışmalarda sinerjinin sağlanması için söz konusu yenilik çalışmalarının tüm aktör ve faaliyetlerin etkileşimini sağlayan ulusal yenilik sistemi içerisinde ele alınması gerekir. Bu sağlanamadığı takdirde ülke içinde işletmelerin, üniversitelerin ya da diğer Ar-Ge kurum ve kuruluşlarının bireysel olarak yaptıkları yenilik çalışmalarının ticari bir sonuca dönüşmesi çok zor olacaktır.
Girişimcilerin ve işletmelerin yeniliği ve yenilik kaynaklarını doğru anlayarak onlardan etkin bir şekilde yararlanabilmeleri için iki faktör önemlidir (Afuah, 2003). Bunların ilki yeniliğin potansiyelini kavramaktır. Yeniliğin potansiyelinin kavranabilmesi yeniliğe yol açabilecek gelişmelerin arka planında yer alan nedenleri ve temel mantığını anlamak ve yeniliği farklı ürün ve hizmetlere uygulayabilmekle mümkün olabilir. İkinci olarak girişimci, yenilikle ilgili gerekli bilgileri elde eden ve işleyen bir sistemi kuracak enformasyon yapısına sahip olmalıdır. Bu tür bir yapı, gerekli ve gereksiz enformasyonu filtreleyerek enformasyonu işe yarar bir hale dönüştürecek bir işleme sürecini içermelidir. Böylece işletmeler yeniliklerini etkin bir şekilde sürdürebilirler.