TEDE-PORT

Girişimcinin El Kitabı

Girişimcinin El Kitabı

Girişimin Finansal Yapısının Tespiti

Girişimcinin finansman faaliyetleri esnasında, fonların sağlanmasından elde edilen fonların doğru kullanılması, fon fazlalıklarının uygun yatırım kanallarına yönlendirilmesi ve tüm bunları gerçekleştirirken nakit yönetimine dikkat etmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için asgari düzeyde de olsa finansal okuryazarlık ve temel muhasebe/finansal tablo bilgisine sahip olmalıdır.

Girişimci tarafından ulaşılabilecek finansman kaynakları; kaynağına göre yabancı kaynak ve özkaynak olarak vadelerine göre ise kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli kaynaklar olarak sınıflandırılırlar.

Girişimin finans yöneticisi, firmanın piyasa değerini bir başka ifadeyle hissedarların refahını maksimize etmek amacıyla hizmet edecek olan finanslama ve sermaye bütçesi kararlarını almalıdır. Bunun anlamı; uygun fon sağlamak, onları en uygun biçimde dönen ve duran varlıklar arasında tahsis etmek yani uygun yatırım yapmaktır.

Girişimciler açısından girişimde kullanılacak kaynaklar, özkaynaklar ve yabancı kaynaklar olarak sınıflandırılmakta olup yatırımın kâra geçmesi neticesinde oto-finansman imkanı da ortaya çıkmaktadır. Bu fonların kullanım alanları da Sabit Sermaye yatırımları (Duran Varlıklar), İşletme sermayesi (Dönen Varlıklar) olarak belirlenmektedir.

2.1. Sabit Sermaye İhtiyacı

Sermaye bütçelemesi olarak da ifade edilebilen sabit sermaye yatırımları, girişimcinin gerçekleştirmeyi düşündüğü proje ile ilgili olabileceği gibi devam eden işletmecilik faaliyet içerisinde de bilançonun duran varlıklarının finansmanını ifade etmektedir. Girişimcinin iş kurmak için gerek duyduğu yatırım sermayesi kalemleri; Arazi, Bina, Tesis, Makine, Cihaz, Kuruluş ve Örgütlenme giderleri vb., gider kalemlerinden oluşmaktadır.

Sermaye bütçelemesi, işletmenin üretimde kullanacağı duran varlıklarına yapacağı yatırımların değerlendirilmesi ile ilgilidir. Peki, sermaye bütçelemesi tutarları yüksek olacağı için nelere dikkat edilerek gerçekleştirilmelidir? (Sayılgan, 2017, s.347).

a- Bu konuda verilecek kararlar uzun vadeli olup tutarlar yüksektir dolayısıyla vazgeçme maliyetleri de yüksek tutarlıdır.

b- Gereğinden fazla kapasite için yapılacak yatırımlar, atıl kapasite nedeni ile daha da maliyetli olacaktır. Ancak gereğinden az yapılacak yatırımlar ise pazar payını artırma olanağını ortadan kaldırır ve rekabet şansını azaltır.

c- Büyük tutarlı finansman ihtiyacı oluşacağından hazırlıkların daha önceden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

2.2. İşletme Sermayesi İhtiyacı

İşletme sermayesi, işletmelerin günlük işletme faaliyetlerini yürütebilmeleri için gerekli olan nakit ve nakit benzeri varlıklar ile bir yıl içerisinde nakde dönüştürülebilecek varlıkların tümünü ifade etmektedir. İşletmeler, ticari faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için gerek duydukları işlemler için nakde ihtiyaç duyarlar. Bu aşamada aşağıdaki sorulara yanıt aramak gerekmektedir;

  • İşletmenin ihtiyaç duyacağı işletme sermayesi tutarı ne kadar olmalıdır?
  • Belirlenen bu tutar, hangi kaynaklarla finanse edilmelidir?
  • Belirlenen bu tutar, dönen varlıklarda nasıl bir dağılım göstermelidir?

2.2.1. İşletme Sermayesi İhtiyacını Tespit Yöntemleri

İşletme sermayesi ihtiyacının belirlenmesi için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden kolaylıkla uygulananlar şu şekilde örneklendirilebilir;

2.2.1.1. Faaliyet Devri Katsayısı Yöntemi

Yeni başlayan bir girişim için hammadde alımından satış ve tahsilata kadar işletme faaliyet döngüsü dikkate alınarak girişimin işletme sermayesi tutarı hesap edilebilir. İşletme faaliyetlerinin tamamlanma süresi üzerinden faaliyet devri katsayısı hesap edilmekte, tahmin edilen giderler üzerinden işletme sermayesi hesaplanmaktadır. Örneğin hammaddenin stokta bekleme süresi, üretim için gereken süre, mamüllerin bekleme süresi, satış tahsilat süresi dikkate alınarak faaliyet döngüsü 70 gün olarak hesap edilen bir girişimin 1.000.- TL gidere katlanacağı düşünüldüğünde, faaliyetleri için gerekli olan işletme sermayesi tutarı şu şekilde hesaplanır.

Faaliyet Döngüsü = 365 gün / 70 gün = 5,214 olarak hesap edilir.

İşletme Sermayesi= 1.000.- TL x 5,214 = 5.214.- TL

Başka bir hesaplama örneğini incelemek için bölüm sonunda yer alan “Ekler” bölümünden, “Yeni İşletme Kurarken Ne Kadar İşletme Sermayesine İhtiyacınız Var?“ tablosuna bakabilirsiniz.

2.2.1.2. Satışların Yüzdesi Yöntemi

Faaliyetine devam eden bir girişimin işletme sermayesi ihtiyacı ise aşağıdaki gibi hesap edilir.

Örnek:

r@ktas işletmesinin 2017 yılı satışları 3.000.- TL olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönem sonu bilançosunun işletme sermayesi unsurlarına ilişkin tutarları da aşağıdadır.

Kasa 25 Banka Kredileri 30

Alacaklar 50 Satıcı Kredileri 40

Stoklar 50 Ödenecek Vergi ve Fonlar 15

Not = Tutarlar bin TL’dir.

 width=

İşletme, 2018 yılında satışlarını 8.000.-TL’ye yükseltmeyi planlamaktadır. Brüt ve Net İşletme Sermayesi ihtiyacını belirleyelim.

Brüt İşletme Sermayesi = Satışlar x 41,5 = 8.000.- x 41,5 = 332.000.-TL

Net İşletme Sermayesi = Satışlar x (41,5-28,3) = 8.000.- x 13,2 = 105.600.-TL

Günlük satışlar dikkate alınarak da işletme sermayesi ihtiyacı belirlenebilir. Örneğin;

r@ktas işletmesinde 1 yıl içinde ortalama olarak 300 gün çalışıldığı varsayımı altında Brüt ve Net İşletme Sermayesini, Günlük Satış Yöntemine göre şu şekilde belirleyebiliriz.

I- Günlük Satışın Belirlenmesi : Günlük Satış = 3.000 / 300 = 10 TL/Gün

II- İşletme Sermayesi Unsurlarının Günlük Satış Cinsinden Değeri

 width=

III - 2018 yılında bulunması gereken sermaye unsurları

8.000.- / 300 = 26,6.-TL/gün

Kasa = 26,6 x 2,5 = 66,5.-

Alacaklar = 26,6 x 5. = 133.-

Stok = 26,6 x 5. = 133.-

Brüt İşletme Sermayesi = 332.5.-

Banka Kredileri = 26,6 x 3 = 79,8.-

Satıcı Kredileri = 26,6 x 4 = 106,4.-

Öd. Vergi ve Fon. = 26,6 x 1,5 = 39,9

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar = 226,1.-

Net İşletme Sermayesi = 106,4.-

2.2.2. İşletme Sermayesi Unsurlarının Yönetimi

İşletme sermayesi unsurlarının yönetimi açısından ana kalemlerinin incelenmesinde şu hususlar göze çarpmaktadır.

2.2.2.1. Nakit Yönetimi

İşletmeler açısından nakit, stratejik bir öneme sahiptir. İşletmecilik faaliyetlerinin yerine getirilmesi için hammadde alımından her türlü giderlerin ödenmesine kadar nakde ihtiyaç duyulmaktadır. Aslında işletmecilikte nakit bulundurma amaçları işlem, ihtiyat ve spekülasyon olarak sıralanabilir. Nakit yönetiminde amaç, finansal yükümlülüklerin sıkıntıya girmeden ödenmesine imkan tanıyan, faaliyet etkinliğini düşürmeden kârlılığı mümkün olduğunca artıracak biçimde en uygun nakit tutarının tespit edilmesidir. Nakit yönetiminde önemli olan tahsilatta etkinliğin artırılmasıdır. Bu kapsamda tahsilatı mümkün olduğunca erken yapmak ve ödemeyi ise mümkün olan en uzun vadeye ertelemek işletmenin yararına olacaktır.

En uygun nakit düzeyinin belirlenmesinde envanter modeli uygulanabilir.

 width=

Örnek

r@ktas işletmesinin planlama sonucu gelecek döneme ilişkin nakit ihtiyacının 16.000.-TL olduğu tespit edilmiştir. İşletmenin fon temininden her defasında tedarik maliyeti 1.000.-TL’dir. Finanslama maliyeti ise %8 ve pazarlanabilir senet üzerinden beklenen verimlilik % 6’dır. Bu durumlar dahilinde işletmenin her defasında dışarıdan sağlayacağı fonların miktarı ne olacaktır veya başka bir söyleyiş şekli ile gelecek ay nakit düzeyi hangi tutarda olacaktır?

 width=

2.2.2.2. Alacak Yönetimi

Alacakların yönetiminin önemi de bilinmektedir. Alacakların yönetim süreci içerisinde kredi politikasının oluşturulması önem arz etmektedir. Uygun kredi vadesinin, uygun iskonto oranının ve tahsilat politikasının tespiti oldukça önemlidir. Kredili işlemlerle ilgili politikaların gözden geçirilmesi de önemlidir. Bilindiği üzere bir işletmenin kredi işlemleri çift taraflıdır. Birincisi; işletmenin müşterilerine vadeli satışı ile sahip olduğu alacakları, ikincisi; başka işletmelerden kredili alış yaparak borçlu olmasıdır. Bu nedenle alacak yönetimi iki taraflı olabilir. Yani işletmenin kredili satışlarının yanında kredili alışlarının da ele alınarak izlenmesi gerekir.

Aynı zamanda işletme sermayesi unsurlarından biri olması ve işletme sermayesi unsurlarının içten ilişkili olmalarının sonucunda görülebilecek alacakların yönetimindeki başarısızlık, işletme sermayesi yönetimindeki etkililiği de azaltır.

Örnek

r@ktas işletmesinin ürettiği mamüllerin birim maliyeti 52,5.-TL satış fiyatı da 75.-TL’dir. Firmanın sermaye maliyeti %20’dir. Çeşitli vadelerde satılabilecek miktarlara ilişkin ihtimal dağılımları aşağıda sunulmaktadır. Uygulanacak en uygun vade ne olmalıdır?

 width=

İşletmenin geçmiş yıl verilerine göre ortalama şüpheli alacak oranları da aşağıdaki gibidir.

 width=

 width=

En uygun vade 60 gün olarak belirlenir.

 width=

2.2.2.3. Stok Yönetimi

Son olarak stok yönetiminin öneminden bahsetmek gerekirse stoklar, işletme sermayesi unsurları içerisinde paraya dönüşme kabiliyeti en az olan kalem olarak karşımıza çıkmaktadır. Stok yönetiminin amacı; toplam stok maliyetlerinin en az olacağı, firma kârlılığının azalmayacağı stok seviyesini belirlemektir. Bilindiği üzere stok çeşitleri hammadde, yarı mamul, mamul, ticari mal vb. şeklinde sıralanmaktadır. Stok maliyetleri ise aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır;

  • Tedarik Maliyeti
  • Alış Maliyeti
  • Stok Bulundurma Maliyeti
  • Stok Yönetim Sisteminin Maliyeti

Bu maliyetlerin minimize edildiği stok miktarı, en uygun stok miktarı olmaktadır.

Örnek:

r@ktas işletmesinin stok bulundurma giderleri, stok tutarının %10’u, her parti için tedarik maliyeti 160 TL, birim alış fiyatı 20 TL ve gelecek dönem satışları için ihtiyaç 1000 birim olarak tespit edilmiştir. Sipariş miktarı seçenekleri sırasıyla 100, 200, 250, 400, 1000 adettir.

Firma, söz konusu ihtiyacını yukarıdaki değişik seçeneklerle karşılayabilir. Acaba işletme, hangi seçeneğe karar vermekle en ekonomik şekilde faaliyette bulunabileceği sipariş miktarını belirlemiş olur? Bu sorunun cevabı aşağıdaki gibi hesaplanabilir.

 width=

 width=

Şu unutulmamalıdır ki işletme sermayesi yönetiminin diğer tüm varlıklarla ve kaynaklarla ilişkisi bulunmaktadır. Satıcılar, müşteriler ve çalışanlarla işletme sermayesi unsurları doğrudan ilişkilidir. Vergi ödemeleri için devlete anapara ve faiz ödemeleri için de kredi verenlerle ilişki içindir. Duran varlıkları, kullanıma hazır etmeye ilişkin harcamalar işletme sermayesi ile ilgilidir (Aksoy, 1993, s.5).